Mavi Yakalı Çalışanlar Sadece Sınıfta mı Öğrenir?

Özellikle üretim sektöründe mavi yakalı çalışanlar (saha çalışanları) için sınıfta veya hat başında birçok eğitim planlıyoruz. Ancak hala insan kaynaklı hatalardan veya denetimdeki uygunsuzluklardan kurtulamıyoruz.

Bu durumda aklımıza;
(1) Eğitim içeriği, iş süreci ile örtüşmüyor. Dolayısıyla öğretilen bilgiler ve yapılması beklenen süreç aynı değil.
(2) Bilgiler doğru ancak beklenen yetkinlikler kurum kültüründe tam oturmamış. Uygulama şansı bulmadan eski iş yapış şekli ile devam ediyoruz.
(3) Süreç, sistem, uygulama takip edilmiyor. Çalışanların veya ekip liderlerinin hedeflerinde yok. Sadece denetimden denetime kontrol ediliyor.
(4) Çalışanların görev tanımında yok. Bu bilgiyi nerede kullanacaklarını bilmiyorlar.
gibi iş süreci, yönetim tarzı ve kültür odaklı durumlar geliyor.

Peki sorun mavi yakalı çalışanlarımıza bakış şeklimiz ve doğru eğitim yöntemlerini kullanmamış olmamız ise?

Unutma Eğrisi (Forgetting Curve)

İç eğitmenleriniz aracılığı ile vereceğiniz 1 günlük bir 5S eğitimi hayal edelim. Bunun için hattan 20 mavi yakalı çalışanı çektiniz. Eğitimin doğru bilgiler ve uygulamalar ile tasarlandığını, çalışanların öğrenmeye istekli olduğunu, kurumun da 5S yapma konusunda kararlı olduğunu varsayıyoruz.

Aslında gerçekçi olmakta fayda var. Birçok kurum hattan çalışan çekmemek için sabah vardiyası sonrasında katılımcıları 16:00-18:30 (beyaz yakalı çalışanların servis saati) arasında mesaiye bırakarak hızlı bir eğitim verip, gönderiyor.

Katılımcılar eğitimden çıktı. Koşa koşa servise bindiler. Serviste hafta sonu olacak derbi için yoğun bir muhabbet edildi (eğitim hakkında konuştuklarını düşünmüyoruz tabi). Evde aile, arkadaşlar, çocuklar, yemek, televizyonda zaman geçirme derken gün biter. Uyku, sabah kalkış ve tekrar işe gelme.

Alman psikolog Hermann Ebbinghaus’un Unutma Eğrisi’ne (Forgetting Curve) göre öğrendiğimiz yeni bilgileri periyodik olarak gözden geçirmediğimizde zamanla unuturuz. Dolayısıyla katılımcılarımız sabah işlerine döndüklerinde eğitimin sadece bir kısmını hatırlıyor olacaklar (umarım hatırladıkları bölüm çok eğlendikleri değil, 5S’in kurum için ne kadar önemli olduğu ve katılımcıların bu alandaki sorumlulukları olur).

Unutma Eğrisi (Forgetting Curve)

Unutma Eğrisi (Forgetting Curve)

Sanırım bu “daha yeni 5S eğitimi vermiş olmamıza rağmen saha denetimi sonuçları çok kötü” cümlesinin de cevabı olabilir.

Peki, daha bugünün iş ihtiyaçları için verdiğimiz eğitimler yeteri kadar akılda kalmıyorsa, geleceğin iş ortamında olması öngörülen teknolojik dönüşüme ayak uydurabilen mavi yakalı çalışanları nasıl geliştireceğiz?

Cevap basit: Doğru araçlar ve teknolojiler ile öğrenmeyi destekleyerek ve en önemlisi öğrenmeyi öğrenme yetkinliği kazandırarak.

Öğrenme Her Yerde

Eğitim ve gelişim profesyonelleri olarak çalışanların eğitim kayıtlarını katıldıkları eğitimler üzerinden tutuyoruz ancak öğrenme sadece eğitimde olmuyor. Süreçlerden, sistemlerden, diğer çalışanlardan, yöneticilerinden hatta başka şirketlerdeki arkadaşlarından kısacası hayatın her anında ve her yerde öğreniyoruz. Bizlere düşen ise çalışanların ihtiyaç duydukları bilgiye, doğru içerikler ile en kısa sürede ulaşabilmelerini sağlamak.

Bu noktada öğrenmeyi olması gereken bir süreç olmaktan çıkarıp, iş hayatının içinde doğal akışında giden bir yol gibi görmek gerekiyor. Siz bu şekilde görmezseniz çalışanlar zaten alternatif yollar bulacaklardır.

Kısa bir örnek: İhtiyacın ortaya çıkması ile firma seçimi ve satın alma süreci arasında aylar geçen eğitim programları yapıyoruz. Hatta bu programlar birden fazla grup olduğunda tüm gruplar aynı anda eğitime başlamıyorlar. Bu süreçte organizasyonda mutlaka ilgili konuyu “eğitim alıp, öğrenen”, “eğitim alıp, öğrenenleri görüp, öğrenmeye çalışan” ve “daha eğitim almamış, eğitim alanlardan öğrenmemiş ve eski iş yapış şekli ile devam eden” çalışanlar oluyor.

Bu noktada mikro öğrenme hem eğitim tasarımında esneklik sağlıyor hem de bireysel olarak öğrenme ve gelişim yolları hazırlamayı mümkün kılıyor. Ben bunu diyetisyenimin verdiği sağlıklı beslenme önerilerine benzetiyorum. Doğru içerikleri sunarak (sadece hazır içerikler değil, tüm çalışanların kendi uzmanlığını başkalarına aktarabilecekleri içerikler, sürekli ve küçük parçalar ile öğrenme sağlanarak) öğrenme kültürü oluşturmayı destekliyor.

Bilgiyi Pekiştirmek ve Kültür Oluşturmak İçin Teknoloji

Konu üretim, bakım, kalite gibi kurumun ana iş odakları olunca pek çok üretim yöneticisi “üretim eğitimleri, eğitim birimlerine bırakılmayacak kadar önemlidir” deyip, kendi eğitim süreçlerini kendileri yönetiyorlar (eğitim birimini, üretim veya kalite fonksiyonunun bir uzantısı olarak konumlandıran birçok kurum var). Bu kapsamda bilginin ve uygulamanın sürdürülebilirliğini sınıf veya hat başı eğitimler diyebileceğimiz uygulamalı anlık veya vardiya başlarında verilen eğitimler ile sağlamak istiyorlar.

Ben de beceri kazandırmak için (yetkinlik geliştirme konusunu tartışabiliriz) sadece eğitim teknolojilerini (e-eğitim, mobil eğitim, sanal gerçeklik vb.) kullanmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ancak Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm ile hayatımıza giren yapay zekâ, akıllı robotlar, sensörler, 3D yazıcılar, dronelar, gelişmiş veri depolama ve analiz sistemleri ve daha birçok teknoloji sadece iş yapış şekillerini değil öğrenme araçlarını da değiştiriyor. Yeni nesil öğrenme teknolojileri / araçları Unutma Eğrisi’ni yukarıya çekerek bilgiyi sürekli olarak canlı tutuyor pekiştirmeyi ve kültür haline getirmeyi sağlıyor.

Yeni nesil öğrenme araçları ile dilediğiniz her an yeni bilgi verebiliyor, mevcut bilgiyi tazeleyebiliyor, bilgiyi test edebiliyor ve en önemlisi çalışanların öğrenme sürecine katılımları için motive edebilecek yarışmalar oluşturabiliyorsunuz. Doğru yapılandırılmış bir süreç ile bu şekilde aktarılan bilgiler bir süre sonra kültür haline geliyor.

Yazının başındaki 5S eğitimini alan çalışanlara kısa aralıklar ile cep telefonları üzerinden sorular gittiğini, çalışanların bu soruları cevapladıklarını, cevaplama durumlarına göre önleyici faaliyetler düzenlendiğini, bu sürecin tanıma takdir süreci ile birlikte işlediğini çalışanların hem bireysel hem de ekip olarak sonuçlarına göre ödüllendirildiklerini düşünün. Bir noktadan sonra tüm çalışanların birbirini destekledikleri, geliştirdikleri ve 5S kültürünü konuşan ve hatta yaşatan bir kurum oluşuyor.

Teknoloji Bize Çok mu Uzak?

Buraya kadar, “öğrenme sadece sınıfta olmuyor mutlaka teknoloji ile desteklenmeli ve kültür haline getirilmeli” dedik ancak birçok yönetici mavi yakalı çalışanları; zorlu çalışma şartlarına sahip, teknolojiden uzak, değil bilgisayarı, cep telefonu bile olmayan kişiler olarak tanımlıyor.

İnternet ve sosyal medya istatistiklerinin yer aldığı Digital 2019 in Turkey Araştırması’na göre Türkiye nüfusunun %72’si (59,36 milyon kişi) İnternet kullanıcısı, nüfusun %63’ü (52 milyon kişi) aktif sosyal medya kullanıcısı, nüfusun %53’ü (44 milyon kişi) ise aktif mobil sosyal medya kullanıcısı ve günde ortalama 2 saat 46 dakikalarını sosyal medyada geçiriyorlar. Yetişkin insanların %98’i cep telefonu kullanırken, bunların %77’si akıllı telefon kullanıyor.

Özellikle Y kuşağı çalışanlara sahip üretim şirketlerine ve elimizdeki verilere baktığımızda çalışanlarımızın teknoloji kullanımlarını çok doğru analiz etmediğimiz kanısındayım. Bununla birlikte kurum kültüründen dolayı birçok kurum “hadi arkadaşlar bundan sonra bazı eğitimleri telefonunuzdan alın” diyemeyecektir. İşyerinde öğrenme, bağlılık ve motivasyon araştırmaları, çalışan beklentileri analizleri ve nihayetinde benim tecrübelerime göre bütün çalışanlar öğrenmek, paylaşmak, öne çıkmak, takdir görmek istiyor. Yok saydığımız pek çok çalışanımız, bu tarz bir öğrenme sürecinde bayrağı en önde taşıyabilir.

Sözün özü; yeni dünyanın değişken yapısında esnek, çevik, hızlı uyum sağlayan bireylerin başarılı olacağı düşünüldüğünde buradaki en önemli mekanizma “hızlı ve etkili öğrenme” olarak ön planı çıkıyor. Hızlı ve etkili öğrenme ancak öğrenmede dijitalleşmeyi kullanabilirsek olabilir. Dijitalleşme ise sadece beyaz yakalı çalışanların değil, mavi yakalı çalışanların da dönüşmesini ve böylelikle kurumun geleceğe hazırlanmasını sağlayacaktır.

Augdemy olarak, kurumların stratejilerini ve hedeflerini gerçekleştirmek için ihtiyaç duydukları teknolojileri, gelişim faaliyetlerini ve hizmetleri sunup, gelişim süreçlerini iyileştirmelerine destek oluyoruz. Kurumunuzun gelişim ihtiyaçlarını belirleyip, gelişim yolculukları tasarlamak için Gelişim İhtiyaç Analizi ve Gelişim Kataloğu Tasarımı, iç eğitmenlerinizi geliştirip kurumun deneyimlerini ve tecrübelerini tüm çalışanlarınıza aktarmak için İç Eğitmen Seçme ve Geliştirme çalışmalarımıza ve Eğitim Tasarımı Eğitimi‘ne göz atabilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Diğer çalışma alanlarımız için tıklayınız.
Eğitim kataloğumuza ulaşmak için tıklayınız.

Bu yazıyı paylaşın!

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız

Geleceğin Yetkinlikleri

Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “2020 Yılında Sahip Olunması Gereken En Önemli Yetkinlikler” raporuna göre günümüzde en çok gereksinim duyduğumuz yetkinliklerin %35’i değişecek. Peki biz bu değişimden nasıl etkileneceğiz?

Eğitim Tasarımı 101: Kurumsal Eğitim Tasarımı

Eğitim tasarımı ve iç eğitim süreci ile kurumlar ihtiyaç duydukları bilgileri ve tecrübelerini çalışanlarına aktarak gelişimin sürekliliğini sağlar. Peki bir eğitim tasarım süreci nasıldır?

2023-08-25T14:39:17+03:00
Go to Top